Küçük Prens üzerine
Bugün hiç çocuk kitabı olamamış bir çocuk kitabı olan küçük prens üzerine yazmak istedim biraz. Küçük prens başlı başına bir konferans konusu olsada üzerine edebiyat, felsefe, eğitim vs. pek çok alandan yazılar yazılıp pek çok şey konuşulmuşsa da ben kafasında deli sorular olan bir anne olarak yazıyorum bu yazıyı.
"İnsanlar arasında da yanlızdır insan" der küçük prens, kitabın her bölümde bir şekilde dostluk, sevgi ve yanlızlığa çıkar bütün yollar. Çocukluğu elinden alınmış yetişkinler ülkesinde "ruh tazeliği" ve çok daha başka şeylerle mutlu olan bir küçük prens.
"Örneğin sen öğleden sonra dörtte geleceksen ben saat üçte mutlu olmaya başlarım"
Yetişkinlerin dünyası ve çocukların dünyalarındaki farkı bu denli yalın bir biçimde anlatan bir kitap daha var mıdır bilmiyorum. Bu klasik kitabı bugünlerde tekrar tekrar elime alıyorum, oğlumun dünyasını daha iyi anlayabilmek adına, unuttuğumuz o sıcak güzel dünyayı hatırlamak belkide ya da yeniden çocuk dünyamı bulmak adına bilmiyorum. Bildiğim birşey var ki o da ne zaman küçük prensten bir şeyler okusam işte o zaman tekrar nefret ediyorum büyüklerin dünyasından. Saint-Exupery büyüklerin çocukları anlamadaki yeteneksizliğinden sık sık bahseder aslında kitapta, ben de oğlumu anlama da yetersiz kalmak istemediğim için okuyorum tekrar aynı satırları.
Aslında yaşamımızı, bu hayat kavgası içinde bencilce ve hırsla geçirmektense küçük prensteki gibi dostluk ve sevgi üzerine kursak, hayat çok daha basit ve çekilir olurdu ve çocuklarda yetişkinleri anlayabilirlerdi belki.
Eğer mutlu bir çocuk yetiştirmek istiyorsak önce anne baba olarak bu kitabı okumalıyız, bir çocuk değişir dünya değişir .
Mutlu ebeveyn = Mutlu çocuk = Mutlu gelecek
Yorumlar
Yorum Gönder